7 Mart 2017

Wasteland 2 İnceleme

Fallout serisinin atası sayılan Wasteland'i hatırlayan var mı? İlk oyun 1988 yılında çıktığı için sanıyorum bu incelemeyi okuyacak olan birçok kişi oynama fırsatı bulamamıştır. Dolayısıyla Wasteland 2 hakkında konuşurken bir devam oyunundan ziyade kendi başına bir oyunmuş gibi incelesek sanırım büyük bir yanlış yapmayız.


Desert Rangers yani çöl korucuları diye çevirebileceğimiz küçük bir grubu kontrol ettiğimiz bu oyunda kendi karakterlerimizi yaratmanın dışında biz ilerledikçe tanışıp katılmak isteyen karakterlerle grubumuzu genişletebiliyoruz.

Amerika Birleşik devletlerinde genellikle kanunsuzları avlamakla görevleri Arizona korucularından esinlenilmiş çöl korucularımız kıyamet sonrası Amerikan çöllerine birlik ve düzen getirmeye çalışıyorlar. Ancak sert yapılarından ve Wasteland 1 döneminde yaşanmış olaylardan dolayı çok sevilip sayıldıkları söylenemez. Oynarken arada konuştuğunuz karakterler tarafından önceki oyuna atıfta bulunulsa da anlamak için kesinlikle 30 yıl önceki oyunu oynamanız gerekmiyor.

Karakter yaratırken sizi büyük oranda kısıtlayan konulardan bir tanesi karakter portreleri. Çok ilginç bir şekilde çok az sayıda portre seçeneğiniz var ve var olan seçeneklerinizin yarısından fazlası oyundaki NPC yani kontrol edemediğiniz karakterlere göre dizayn edilmiş durumda. Bu yüzden seçeneklerinizin çoğu ya haydut ya da elbise giyen kadın şeklinde oluyor. Dolayısıyla oluşturduğunuz deri ceketli ve tepeden tırnağa silahlı çöl korucuları grubu ile seçmek zorunda olduğunuz fotoğraflar pek bağdaşmıyor ve oyun atmosferini kötü yönde etkiliyor.


Oyun bir rol yapma oyunundan ziyade sıra tabanlı taktiksel bir strateji oyunu. Konuşarak sorunları çözme, rol yapma, bir görevi birden fazla şekilde tamamlama şanslarınız olsa da asıl amaç savaşmak. Dolayısıyla oyunun savaş sistemi büyük bir önem taşıyor ve işinin altından kalkabiliyor.

Vuruş hissi, kritik vuruşlar, "bir daha nişan almadan ateş et belki isabet ettirirsin" gibi sıyırdığınızda takım arkadaşlarınızın iğneleyici yorumları gayet güzel. Ancak silahlar arasında bir balans yok. Örneğin bir makineli tüfeğin eline başka hiçbir silah su dökemiyor. Tabancaların bol mermi bulma, enerji silahlarının zırhlı düşmanlara karşı daha iyi vurma gibi artıları olmasına rağmen oyunun başından sonuna kadar makineli tüfek en iyi seçeneklerin başında geliyor.


Karakter modelleri ve grafikleri ortalamayı zorla geçebilirken mekan tasarımları hoş ve etrafta bolca etkileşime geçebileceğiniz nesne bulunuyor. Tuzaklardan kilitli kasalara, alarmlardan bilgisayar panellerine, ilerlemek ve etrafı yağmalamak için birçok nesne ile ilişki içerisinde olmanız gerekiyor.

Oyun genel olarak çizgisel ilerlese de araştırma, haritalar arasında gidip gelme, bazı durumlarda hangi görevi seçeceğinize karar verme şansına sahipsiniz. Hatta görevinizi unutup siviller dahil herkesi öldürmeyi bile deneyebilirsiniz. Bu durumda oyunun senaryosu bambaşka bir hal alıyor, düşünülmesi ve böyle bir seçeneğe izin verilmesi hoş bir detay olmuş.

Farklı zorluk seçenekleri ve bazı durumlarda bir görevi seçtiğinizde öbür görevi yapma şansınızın yok olması Wasteland 2'yi tekrar oynamak için güzel bir bahane sunuyor.


Toparlamak gerekirse Wasteland 2 vaat ettiklerini sunabilen güzel bir oyun. Eğer kıyamet sonrası Amerikaya kanun ve düzen getirmeyi amaçlıyorsanız ister koyu bir sıra tabanlı savaş fanı olun ister bu türe yeni başlayacak biri, hoşça sıkılmadan vakit geçireceksiniz. Ancak bundan daha fazlasını iddia etmek zor olur.


7.5/10