7 Mart 2017

Might and Magic VII: For Blood and Honor İnceleme

Hem daha önce oynama şansı bulamamış okuyuculara tanıtmak hem de biraz nostalji yapmak için neredeyse 20 yıllık bir oyunla karşınızdayım.

Might and Magic VII 1999 yılında piyasaya sürülen 4 kişilik bir maceraperest grubu kurup kontrol ettiğimiz içerik yönünden zengin bir rol yapma oyunu.


Çıktığı dönemde yüksek bir popülerliğe sahip olan oyun hem serinin fanı oyuncular hem de oyun eleştirmenleri tarafından hoş karşılanmıştı.
Elf, cüce, insan ya da goblin gibi ırklar arasından kahramanlarımızı ve paladin, şövalye, okçu, hırsız gibi alıştığımız rol yapma oyunu mesleklerimizi seçip oyuna başlıyoruz. Seçebilecek birçok farklı portre ve sesler olması zevkimize uygun bir grup oluşturma şansımızı arttırıyor. Açıkçası bu kadar yıl sonra bile grafikler hala temiz, göze hoş gelen bir seviyede. Net ya da detaylı olduklarını söylemek zor ancak sanırım oyunun iyi yaşlandığını söylemek yanlış olmaz.

Oyunun oynanışına gelecek olursak günümüz oyunlarına göre son derece basit diyebileceğimiz bir sisteme sahip. Hem gerçek zamanlı hem de sıra tabanlı olarak oynayabileceğimiz bu oyun basit olmasına rağmen son derece detaylı uzun bir oynayışa sahip. Seçtiğimiz meslek sınıflarını çeşitli görevler alarak geliştirebilir, basit bir şövalyeyi önce kavalye sonra şampiyon olarak geliştirebiliriz. İstersek büyücümüzü yaşayan ölü bir Lich'e bile çevirebiliriz. Bu gibi geniş seçeneklerin günümüz oyunlarında olmaması üzücü bir durum.

Karakterlerin etkileşimleri gayet iyi. Yiyeceğiniz olmadığı zaman seyahat sonrası karakterlerin yorgun düşmesi ve portrelerinden bunu görmeniz, zehirlendiklerinde ya da hastalandıklarında yüzlerinin değişmesi. Bir dükkana girdiğiniz zaman npc yani kontrol edemediğimiz karakterlerin reaksiyonları hepsi son derece hoş.


Etrafta gezinirken bulabileceğiniz hazineler, güçlü ve çeşitli yaratıklar keşfetme isteğinizi arttırıyor. Çeşitli silah ve zırhlar, özel eşyalar, örneğin trollere karşı savaşıp altın işlemeli bir levha zırh bulmak. Oyunun bu geniş dünyasını atmosfere uyum sağlayan güzel müzikleri tamamlıyor.

Keşiflerden bahsederken oyun son derece özgür bir dünya sunuyor. İsterseniz uçma büyüsünü bile kullanıp özgürce dolaşabilirsiniz. Mezarlıkları ve kaleleri gezerken bolca tuzak ve bulmaca sizleri bekliyor olacak. O yüzden gözünü açık gizli bölmelere dikkat etmelisiniz.


Aynı zamanda Might and Magic serisinden bahsederken sanırım "Arcomage" adlı mini oyundan bahsetmeden geçmek olmaz. Bu basit kart oyunu tavernalarda oynayabileceğiniz zevkli bir oyun. Sırf bunu oynamak için bile bu oyunu yükleyen insanların olduğunu göz önüne alırsak güzel bir artı kattığını söyleyebiliriz.

Oyunun oynanabilirliği ise iyi ve kötü taraflar arasında seçme şansımız olduğu için farklı görevler, farklı mekanlar, farklı sınıflar ve deneyimler anlamına geliyor. Bu yüzden oyunun tamamını görmek istiyorsak en az iki kere oynamamız gereken bir oyun Might and Magic VII.

Daha önce hiç oynamamışsanız bile, hangi yılda olursak olalım gönül rahatlığıyla herkese tavsiye edebileceğim bir klasik.


9/10