6 Mart 2017

The Age of Decadence İnceleme

Zorluğu ile ünlenen ilginç bir senaryo ve evrene sahip The Age of Decadence daha önce oynadığımız rol yapma oyunlarının hiçbirine benzemiyor. Oyunun yapımcıları ise bunun farkında ve oyun ile ilgilenenleri başından uyarıyorlar. Decadence rol yapma oyunları hakkında yapılmış deneysel bir çalışma ve herkese hitap etmiyor.


Peki nedir bu fark? Öncelikle oyunumuz ilginç bir evrene sahip klasik fantastik orta çağ yerine biraz teknoloji, biraz Roma uygarlığı, biraz da kıyamet sonrasını harmanlayıp, politika, sefalet ve acımasızlıkla birleştirdiği bir dünya.

Başka ve en ünlü özelliği ise oyunun zorluğu. Oyun sıra tabanlı savaş sistemi kullanıyor bu yüzden yeterli planlama ve strateji ile birçok savaşın üstesinden gelmek mümkün. Ancak oyunun dünyası sizi kandırmak isteyen, paranızı çalmak için tuzaklar hazırlayan, gerektiğinde yalan söyleyen karakterlerle dolu. Bu hoş bir özellik olsa da bazen biraz tadı kaçabiliyor. Geniş bir kalkan, kalın bir zırha sahip bir şövalye oynadığınızı düşünün. Şehrin yoksul kısımlarını gezerken 3 adet üzerinde giyecek düzgün kıyafeti bile olmayan kalitesiz silahlı haydut tarafından öldürülmeniz büyük bir olasılık.


Ancak her rol yapma oyunu gibi sorunların büyük bir çoğunluğunu konuşarak gerekirse yalan söyleyip, gerekirse tehdit ederek çözmek mümkün. Sorunları çözüşünüze göre karakterinizin de ünü yayılıyor. Örneğin birine söz verip daha sonra o sözü tutmazsanız karakterinizin güvenilirliği azalıyor ve ileride başka karakterler sizin sözünüze inanmayabiliyor.

Ya da savaşçı bir karakter canlandırıyorsanız ve arkanızda bolca ölü bırakmışsanız başkaları size saldırmadan önce iki kere düşünecektir. Eğer vuruş tekniğinizi geliştirirseniz çoğu sıkıntılı durumda hızlı bir saldırı ile karşınızdaki daha ne olduğu anlamadan olayı çözüme ulaştırmanız mümkün.

Dolayısıyla oyunda bir sorunu çözmek için birden fazla yola sahipsiniz her ne kadar oyun genel olarak zor ve bazı yerlerde zorluğu iyi ayarlanmamış olsa da her zaman farklı bir yöntem deneyebilirsiniz.


Oyunun oynanabilirliği, grafikleri, motoru ise 90 lı yıllardan pek öteye geçememiş. Age of Decadence 15, 20 sene önce piyasaya sürülmüş izlenimi veriyor. Kötü animasyonlar, yetersiz detaylar ve keskin hatlı grafikler oyunun bu zengin detaylı içeriğine yakışmıyor. Ancak savaş sistemi her ne kadar kötü bir görselliğe ve akıcı animasyonlara sahip olmasa da vuruş hissi hoşuma gitti.

Oyunda seçeneğin çok olması sayesinde hem ana hem de yan görevlerin birden fazla çözümü bulunuyor. Bu kadar fazla seçeneğinizin olması dolayısıyla bütün oyunu tek bir oynanışta görmeniz zor. Age of Decadence çok uzun bir oyun olmasa da en az 2 hatta 3 kere farklı karakterlerle oynamanız hem size bambaşka bir deneyim sunacak hem de daha önce oynadığınızda kaçırdığınız yerleri keşfetme imkanı sunacaktır. Bir tüccar olarak oyuna başlamak ile bir hırsız olarak oyuna başlamak size çok farklı bir deneyim ve farklı görevler sunuyor.

Oyunun hikayesi, finalleri ilgi çekici ve güzel yazılmış. Karakterlerin size anlattıkları genelde gereksiz laf kalabalıkları barındırmıyor. Okurken sizi sıkmıyor.


Dediğim gibi hatta oyun yapımcılarının dediği gibi, oyun herkese göre değil. Eğer koyu bir rol yapma oyunu fanı değilseniz muhtemelen sizin için ideal bir oyun olmayacaktır. Ancak güzel tarafı oyunun demosunu oynayıp hem bir fikir sahibi olabilir hem de anlattıklarımı deneyimleyebilirsiniz.

The Age of Decadence farklı bir şey denemesiyle rol yapma oyunları arasından sıyrılan cesur bir yapım. Bu akımın daha da ilerlemesi ve diğer firmaların farklı evrenler yaratmaktan korkmaması dileğiyle.


7.5/10