İncelemeye geçmeden önce belirtmem gereken birkaç nokta var. Kickstarter yani proje aşamasında 4 milyon doların üzerinde kaynak toplayan Pillars, 77 bin oyuncu tarafından desteklenmiş bulunuyor. Bu projeyi destekleyen, sponsor olan oyuncular bazı oyun içi ödül ve imtiyazlara sahipler. Örneğin 1000 dolar ve üzeri bağış yapanlar oyunda bir NPC yani oyuncu tarafından kontrol edilmeyen bir karakter olma hakkı kazanıyor. Bu kağıt üzerinde hoş dursa da pratikte yani oyun içinde atmosfer ile bağlantısı olmayan isim ve görünüşte karakterlerin dolmasına sebep oluyor. Bu karakterlerin size anlattıkları hikayelerin oyun ile bir bağlantısı yok. Can sıkıcı başka bir nokta ise oyunda size anlatılan hikayeye göre çok nadir olması gereken ırkların sponsor karakterleri arasında sıklıkla tercih edilmesi ve bu ırkları iki adımda bir görmeniz.
Bunların yanında proje sponsorları tarafından yazılan mezar taşları, komikli hikayeler ve Fransızca, Almanca gibi yabancı dillerdeki yazılar oyundaki atmosferi ve mistik yabancı bir dünyayı keşfediyormuş hissini öldürmek için ideal. Obsidian gibi deneyimli oyun geliştiricileri tarafından nasıl böyle bir şeye izin verildi anlamak zor.
Yeteri kadar oyun sponsorlarından ve Kickstarter hakkında konuştuktan sonra asıl incelememize geçebiliriz. Oyunun açılış müzikleri ve havası gayet yerinde ve güzel, sizi güzel bir rol yapma macerasına hazırlıyor. Harita ve mekan tasarımları elle yapıldığı için sanat eserleri gibi duruyorlar gerçekten hoş olmuş söylenebilecek olumsuz bir şey bulmak zor.
Ancak karakter modelleri ve eşyalar hakkında aynı şeyi söyleyemeyeceğim. 2 boyutlu güzelim mekan tasarımlarına kıyasla 3 boyutlu karakterler son derece basit amatörce duruyor. Net, yumuşak hatlı ve detaylı değiller. Bir rol yapma oyununda grafiklerin çok önemli olmadığı haklı bir gerekçe olsa da en kötü ihtimalle oyunun diğer parçalarına yakışacak karakter modelleri görmek isterdim. Işıklandırmalar, efektler son derece hoş.
Bir başka olumsuz taraf, yükleme süreleri. Oyundaki en büyük düşmanınız olacak yükleme süreleri hele 2-3 katlı bir evle karşılaştığınız zaman yüzünüzün düşmesini sağlayacak şekilde tasarlanmış. Geliştirici Obsidian tarafından kabul edilen bu durum hakkında ssd kullanımı hariç yapacak çok fazla bir şey yok.
Oyundaki savaş sistemi gerçek zamanlı. Alıştığımız diğer izometrik rol yapma oyunlarından çok farklı olmayan bir sistem. Ancak çok hoşuma gittiğini söyleyemem. Vuruş hissi ve ses efektleri ne iyi ne kötü. Savaşırken bir Icewind Dale oynarken aldığınız zevki almıyorsunuz.
Bu kadar negatif yönlerinden konuştuktan sonra gelelim iyi yönlerine. Oyun gerçekten büyük bir evren sunuyor. Yapacak görevler ve keşfedilecek mekanlar hiç bitmiyor. Bu görevleri nasıl çözeceğiniz konusunda genelde birkaç seçeneğiniz oluyor. Bu sorunları çözümlerinize göre karakteriniz agresif, hayırsever, dürüst gibi ünler kazanıyor. Eğer dürüst olarak bilinirseniz görev aldığınız kişiler size eşyalarını daha kolay emanet edecek ve size daha çok güveneceklerdir. Bu tarz bir karakter gelişimi oyunda çok önemli bir yer tutmasa da hoş bir detay olmuş.
Karakter diyalogları bol ve çeşitli. Eğer bir sorunu konuşarak çözmek istiyorsanız sadece bir bakış açısını kullanmak zorunda değilsiniz. Oyunda size eşlik eden yol arkadaşlarınız renkli karakterler ancak bu türde diğer oyunlardaki karakterlere kıyasla biraz sönük kalıyorlar. Yoldaşlarımızla olan ilişkilerimiz biraz yüzeysel kalmış daha geliştirilebilirdi.
Oyundaki ana görev/hikaye çok özel ya da sürükleyici değil. Oyunun dünyası ise son derece jenerik fantastik bir orta çağ sunuyor. Açıkçası Pillars of Eternity dünyasının herhangi bir konuda öne çıkan bir yani yok. Ne çok ilginç ne çok detaylı, ne de bugüne kadar tasarlananlardan evrenlerden farklı. Ancak hem ana hem de yan görevler bolca içerik barındırıyor. Bazen gereksiz yere laf kalabalığı olsa da eğer okumaktan hoşlanıyorsanız bolca fırsatınız olacak.
Bana göre Pillars of Eternity kendini fazla dağıtmış bir proje ve en büyük sorunu da bu. Çok içeriğe sahip olmaya çalışan ancak hiçbir konuda uzmanlaşmamış, ne oyundaki kalemiz Neverwinter Nights 2 kadar detaylı, ne oyundaki dövüş sistemi Icewind Dale serisi kadar heyecanlı ne de hikaye ve evren Planescape: Torment kadar ilgi çekici. Dolayısıyla bir Baldur's Gate 3 bekleyenler hayal kırıklığına uğrayacaklardır.
Sonuç olarak Pillars türe bir yenilik getirmiyor, neredeyse 20 yıl önce çıkmış Baldur's Gate 2 kadar detaylı değil. Ancak izometrik rol yapma oyunu sevenlerin zevkle vakit geçirebileceği bolca içeriğe sahip bir oyun. Hem bu türü takip edenler hem de yeni başlayanlar için güzel bir seçim olacaktır.
7/10
